Yeni Yılınız Kutlu Olsun


Tohumlarımızın Koruma Altına Alındığı,

Topraklarımızın Daha Verimli Olması İçin Çalışıldığı,
Denizlerimizin ve Balıklarımızın Yeni Çıkacak Yasalar İle Korunduğu,
Sağlığa Aykırı Katkı Maddelerinin Olmadığı Market Ürünlerinin Rafları Süslediği,

Bir

2011 Yılı Dilerim.



Domates 50 Yılda Değerini Kaybetti



Domates 50 yılda magnezyumun %24'ünü, kalsiyumun %46'sını, demirin %27'sini ve bakırın %76'sını kaybetti.

İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre 1940 ila 1991 arasında sebzeler içerdikleri magnezyumun %24'ünü, kalsiyumun %46'sını, demirin %27'sini ve bakırın %76'sını kaybetti. Bir tek dometesin 1940'ta ihtiva ettiği bakırı almak için 1991 ürünü 10 damates yemek gerekiyor. Devamı......

http://www.haberekspres.comtr/domates-50-yilda-degerini-kaybetti.htm


Lüfer Ne Zaman Kurtulacak?





22 Aralık 2010 NTVMSNBC

Slow Food, Fikir Sahibi Damaklar grubu nisan ayından bu yana "İstanbul Lüfer'e hasret kalmasın" adlı bir kampanya yürütüyor... Amaçları lüferin avlanma alt sınırının 14 cm'den 24'e e çıkartabilmek. Yazının devamı....
http://www.ntvmsnbc.com/id/25162941/

2.Ekoloji Günleri/İstanbul 16-19 Aralık 2010



Ekoloji Günleri İstanbul 16-19 Aralık tarihleri arasında Fulya Fuar Merkezi'nde...

Geçtiğimiz ay hizmete giren FFM (Fulya Fuar ve Kongre Merkezi) 16-19 Aralık 2010 tarihleri arasında "Ekoloji Günleri"ne ev sahipliği yapıyor.


Organik ürün meraklılarına aynı zamanda alternatif yılbaşı hediye seçenekleri de sunacak olan organizasyonda, et ürünleri, çay, bal ve şaraptan; kozmetik ürünler, temizlik malzemeleri, tekstil ve "Organik Otel" konseptiyle, turizm ürünlerine dek çok sayıda organik sertifikalı ürün satışa sunulacak.

2.Gıda Güvenliği Kongresi 09-10 Aralık 2010'da Yapıldı.


Tarladan Çatala Giden Yolculuğun Doğruları Yanlışları 2.Gıda Güvenliği Kongresi'nde Tartışıldı
"2.Gıda Güvenliği Kongresi" İstanbul Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi'nde 9-10 Aralık tarihlerinde gıda güvenliği ile ilgili birçok güncel konunun ele alındığı bir buluşma noktası oldu. Ülkemiz ile Balkanlar, Türkî Cumhuriyetler ve Orta Doğu coğrafyasında ‘Gıda Güvenliği' konusunda yapılan en büyük organizasyon haline gelen kongre, Gıda Güvenliği Derneği koordinatörlüğünde, gıda güvenliği alanında dünyanın en büyük mesleki organizasyonu olan IAFP-(Uluslararası Gıda Koruma Birliği) ve Tarım Bakanlığı işbirliği ile gerçekleştirildi. Ayrıca toplam 23 meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşu da kongrenin düzenlenmesinde katkıda bulundular.

Devamı: http://www.ggd.org.tr/

Biyolojik tür zengini Maçahel'e Kurulması Planlanan Santral İçin Yürütmeyi Durdurma Kararı




HES’in tek yararı kendine


ÖMER ŞAN(Cumhuriyet Gazetesi 13.12.2010)
RİZE - Rize İdare Mahkemesi, Artvin’in Borçka ilçesi, Camili (Maçahel) bölgesi Düzenli köyü sınırları içerisinde, Kiler Holding’e bağlı 4 enerji şirketinden birisi olan Gülkar Enerji firmasınca yapımı planlanan 5.05 megavat kurulu gücündeki Düzenli HES projesi için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Artvin İl Tarım Müdürlüğü’nün Düzenli HES projesi imar planı yapılması amacıyla ‘tarım dışı amaçlı kullanım izni’ vermesine rağmen Camili Çevre Koruma Derneği ile 19 yurttaş tarafından, bu işlemin 5403 sayılı yasaya aykırı olduğu ve toprak koruma projesi hazırlanmadan böyle bir iznin verilemeyeceği iddiasıyla açılan davada mahkeme; hukuka, mevzuata ve kamu yararına uygunluk bulunmadığına hükmetti.
UNESCO’nun, 29 Haziran 2005’te ‘Dünya Biyosfer Rezerv Alanı’ olarak ilan ettiği Artvin’in Maçahel (Camili) Vadisi üzerindeki 8 HES projesinden birisi olan Düzenli HES projesi için hazırlanan raporda, Türkiye’deki tek Biyosfer Rezerv Alanı olan Camili Vadisi’nde yapılması planlanan HES projelerinin ‘kamu yararı’ başta olmak üzere ‘imar mevzuatına, planlama tekniklerine ve plan bütünlüğüne’ uygun olmadığı belirtildi.
‘Projeler bilimsel değil’
Kararda, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere ‘Davaya söz konusu HES projesinde olduğu gibi bilimsel dayanaktan yoksun, yalnızca amacına yönelik parçacıl planlarla doğal varlıklarımız yok olmayla karşı karşıya kalacaktır” denildi ve Çevre ve Orman İl Müdürlüğü’nün havza bazında koruma-kullanma dengesini belirleyecek gerekli inceleme ve araştırmaları yapması ve çevresel kısıtları ortaya koyması gerektiğine de vurgu yapıldı.
HES projesi için vadi üzerinde bulunan 11 ufak derenin 10 kilometrelik tünellerle taşınması planlanıyor. Projenin sahibi, Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP’ye yakınlığı ile bilinen Kiler Holding.
Rize İdare Mahkemesi’nin kararını değerlendiren avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın ‘Biyosfer Rezerv Alanı’ statüsünü tanımasına karşın bu alanların nasıl korunacağına dair yönetmeliği çıkarmadığına dikkat çekti.

Sarı Yazmalılar İsyanda (Loç Vadisi Hes Protestosu)Cumhuriyet Gazetesi 9 Aralık 2010


İstanbul Haber Servisi - Loç Vadisi Koruma Platformu, Kastamonu Cide ilçesinde yapılan hidroelektrik santralını (HES) protesto etti. Kabataş’ta bulunan Orya Enerji Elektrik Üretim şirketi önünde toplanan platform üyeleri, “Değirmenderesi sular altında kalmasın”, “Su akar güldür güldür, HES’ler doğayı öldürür”, “Köyümüz bizimdir, bizim kalacak” ve “Loç Vadisi darda, sarı yazma isyanda” sloganları attı. Loç Vadisi Koruma Platformu üyeleri çalışmalar durdurulana kadar oturma eylemlerine her gün devam edeceklerini söylediler. Orya Enerji Elektrik Üretim şirketinin yetkileri ise “Yaptığımız HES yenilenebilir enerji santralıdır” dediler. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)

Alakır'da Boykot Var (Vadisini korumaya kararlı köylüler, doğa için mücadelede kararlı)


ALİ ÖZTÜRK(Cumhuriyet Gazetesi 9 Aralık2010)

ANKARA - Geçen aylarda 80 yaşındaki HES karşıtı köylünün karakolda ifade vermesi sonrası kalp krizi geçirip yaşamını yitirdiği ve binlerce ağacın kesilerek vadi tabanına beton döküldüğü Alakır Vadisi’nde hareketlilik hız kesmiyor. HES şirketi şimdi de Antalya’da asılan bir pankart nedeniyle vadideki köylüleri şikâyet etti.
Alakır Kardeşliği Platformu ise yaptıkları açıklamada, “Kim astıysa yüreğine sağlık” dedi ve HES şirketi bünyesindeki tüm ürünleri boykot edeceklerini bildirdi. Antalya Alakır Vadisi’ndeki 8 hidroelektrik santral (HES) projesinden 6’sının yapımını üstlenmiş ADO Madencilik Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret şirketi, Antalya’da bir üstgeçide asılan “Doğa katili ADO” pankartıyla ilgili olarak vadideki HES karşıtları hakkında suç duyurusunda bulundu. Alakır Kardeşliği konuyla ilgili açıklamasında, “Alakır Vadisi’nde alın teriyle yaşayan bu insanlar, yaşam ve yörelerinin can damarını çalmak isteyenlere karşı gerekirse hapse de girmeye, can vermeye de hazırdır” denildi.

GDO'lu Ürünler Nerede? Ali Ekber Yıldırım 9 Aralık 2010-Tarım Dünyası


Biyogüvenlik Yasası ve GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) Yönetmeliği 26 Eylül 2010’da yürürlüğe girdi.

Yasa ve yönetmeliğe göre, içeriğinde binde 9’un üzerinde GDO içeren gıda ürünlerinin etiketinde “genetik yapısı değiştirilmiştir” veya “genetik yapısı değiştirilmiş üründen üretilmiştir” ibaresinin yazılması gerekiyor.

Türkiye’ye 32 çeşit GDO’lu ürünün girişine izin verildi. Bugüne kadar gıda üreticilerinden hiç biri GDO ibaresini etiketine yazmadı.

Yem amaçlı ithalatına izin verilen soyadan yem üreten bir iki firma, ürettikleri yemin ambalajına “soya küspesi genetik olarak değiştirilmiş soyadan üretilmiştir” ibaresini yazıyor.

İthalatına izin verilen GDO’lu ürünler arasında soya, mısır, kanola, şekerpancarı, patates, maya gibi gıda sektöründe yaygın kullanılan ürünler var.

Bu ürünleri kimler hangi ürünlerde kullanıldı bilinmiyor. Tüketiciler farkında olmadan ithal edilen GDO’ lu ürünleri afiyetle tüketiyor.

Daha önce hem bu sütunda hem de haber olarak DÜNYA Gazetesi’nde GDO’lu ürünlerin neden etiketlenmediğini sorduk. Tarım ve Köyişleri Bbakanlığı’ndan hiçbir ses seda çıkmadı.

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve bakanlığın tüm yetkilileri her fırsatta tarım konusunda yıllarca çıkarılmayan yasaları çıkarmakla övünür. Doğrudur. Bu dönemde pek çok yasa çıktı. Fakat, yasa çıkarmak kadar, uygulamak ta çok önemli. Uygulanmayan yasayı çıkarsanız ne olur? Devamı.....

http://www.tarimdunyasi.net/?p=1956#more-1956