TMMOB ZİRAAT
MÜHENDİSLERİ ODASI‘NIN YAŞ MEYVE VE SEBZELERDE PESTİSİT KALINTISI İLE İLGİLİ
GÖRÜŞÜ
Greenpeace Örgütü Almanya temsilciliği
tarafından 26 Mart 2012 tarihinde, açıklanan Pestisitsiz Gıda: Meyve ve Sebze
İçin Alışveriş Rehberi raporu (Food Without Pesticides: Shopping Guide for
Fruits and Vegetables), Türkiye‘den Almanya‘ya ihraç edilen üzüm, armut ve
dolmalık biberde yüksek oranda pestisit kalıntısı (kimyasal ilaç) bulunduğu
haberlerinin kamuoyu gündemine girmesine yol açtı.
Medyada
yer bulan haberler, raporun sadece Türk menşeli ürünlerle ilgili olduğu gibi
bir intiba yaratmış olmakla birlikte, rapor 2009-2010 yıllarında Almanya‘da
satışa sunulan, 80 farklı ülkeye ait, 40 sebze, 38 meyve ile ilgili 22 bin
örneğinin Greenpeace tarafından alınarak, Almanya Gıda Kontrol Otoritesi
tarafından yaptırılan analizlerinden edinilmiş bilgileri içermektedir.
Rapor içeriği
Raporda
özetle aşağıdaki bilgiler yer almaktadır
•·
Geleneksel olarak üretimi yapılan taze meyvelerin % 80‘inde, sebzelerin %
55‘inde pestisit kalıntısı bulunduğu,
•·
Analizler sonunda 351 adet farklı aktif pestisit kalıntısına rastlandığı, en
sık rastlanılanların mantarlara karşı kullanılan boscalid ve cypronidil olduğu,
•·
Türkiye‘den gönderilen dolmalık biber, armut ve sofralık üzüm ile Almanya‘da
üretilen sofralık üzüm ve İtalya‘dan gönderilen marulların sağlık açısından
risk oluşturduğu,
•·
Hindistan‘dan gelen ürünlerden alınan örneklerin yüzde 40‘ından fazlasında MRL
(Maksimum Rezüdü Limiti) sınırlarının aşıldığı; bu oranın Tayland için yüzde
30‘dan fazla olduğu ve Mısır, ABD, Kenya ve Dominik Cumhuriyeti için yüzde 12
ile 21 arasında bulunduğu ve AB‘de de yüzde 2‘nin altında bulunduğu,
•·
Türkiye‘den gelen sofralık üzümlerde 12 numunede ortalama 9 farklı aktif madde
ve bir numunede de 24 aktif madde kullanıldığı, Belçika‘dan gönderilen
çileklerde 7, marullarda 6 aktif maddeye rastlanıldığı,
•·
Carbendazim aktif maddesinin 45 ülkede 68 üründe kullanıldığı,
•·
Karışımlı aktif maddelerin sofralık üzümlerde daha çok kullanıldığı,
•·
Almanya‘da üretilen frenk üzümlerinden alınan örneklerde rastlanılan 17,
Türkiye‘den gönderilen sofralık üzümlerde rastlanılan 24 farklı pestisit
kalıntısının bu konudaki en uç örnekleri gösterdiği,
•·
Test edilen ürünlerin % 61.1‘nin kirli ürün olduğu ve dağılımının da; %
35,5‘inin Almanya‘dan, %13,6‘sının İspanya‘dan ve % 9,1‘nin de İtalya‘dan gelen
ürünler olduğu,
Hangi Ürünlerimiz risk taşıyor?
Analiz
edilen ürünler içerdikleri pestisit miktarına göre güvenilir, tavsiye edilmez
ve tüketilmelerinin ciddi sağlık riskleri oluşturabileceği ürünler olarak
sınıflamaya tabi tutulmuş. Ülkemizden gönderilen kayısı, incir, nar, kiraz,
patlıcan ve domatesler tavsiye edilmezler grubunda yer alırken armut, greyfurt,
sofralık üzüm, dolmalık biber ve dolmalık kabak ise tüketiminin ciddi sağlık
riskleri oluşturabileceği ürünler içinde sayılmıştır.
Ülkemizden
gönderilen ürünlerin durumuna ilişkin değerlendirme yapabilmek için, diğer
ülkelerden gönderilen ürünler ile birlikte ele alınması gerekmektedir. Çünkü
Türkiye‘den gönderilmiş ciddi sağlık riskleri oluşturabileceği belirtilen yaş
meyve ve sebzelerin, başka ülkelerden de gönderildiği ve pestisit kalıntısı
olduğu görülmektedir.(Çizelge-1)
Çizelge-1 Riskli Ürünlerimiz ve Aynı Ürünleri Pestisit Kalıntısı
veya Risk Taşıyan Ülkeler*
Ürünler |
Ürününde
pestisit kalıntısı bulunan ülkeler |
Ürünleri
ciddi sağlık riskleri oluşturabilecek ülkeler |
Armut |
Arjantin,
Belçika, Almanya, Fransa, Hollanda, İspanya |
Şili,
İtalya, Güney Afrika, TÜRKİYE |
Greyfurt |
Meksika,
ABD |
İsrail,
İspanya, Güney Afrika, TÜRKİYE |
Sofralık
Üzüm |
Mısır,
Arjantin, Brezilya, Yunanistan, İtalya, İspanya, Namibya, Güney Afrika |
Şili,
Almanya, Hindistan, TÜRKİYE |
Dolmalık
Biber |
Yunanistan,
Fas, Hollanda, İspanya |
TÜRKİYE |
Dolmalık
Kabak |
İspanya |
TÜRKİYE |
*Raporda
yer alan bilgiler kullanılarak hazırlanmıştır. |
Aynı şekilde Türkiye‘den gönderilen kayısı ve domateslerde
pestisit kalıntısı olduğu belirtilirken, Yunanistan‘dan gönderilen kayısıların
ve Fas‘tan gönderilen domateslerin de ciddi sağlık riskleri oluşturabileceği
görülmektedir. (Çizelge-2)
Çizelge-2
Pestisit Kalıntısı Bulunan Ürünlerimiz ve Aynı Ürünleri Pestisit Kalıntısı veya
Risk Taşıyan Ülkeler*
Ürünler |
Ürününde
pestisit kalıntısı bulunan ülkeler |
Ürünleri
ciddi sağlık riskleri oluşturabilecek ülkeler |
Kayısı |
Almanya,
Fransa, İtalya, İspanya, TÜRKİYE,
Macaristan |
Yunanistan |
İncir |
TÜRKİYE |
|
Nar |
TÜRKİYE |
|
Kiraz |
Şili,
Almanya, Fransa, İtalya, Yunanistan, İspanya,TÜRKİYE |
|
Patlıcan |
Hollanda,
İspanya, Tayland, TÜRKİYE |
|
Domates |
Fransa,
Belçika, İsrail, İtalya, Hollanda, İspanya,TÜRKİYE |
Fas |
*Raporda
yer alan bilgiler kullanılarak hazırlanmıştır. |
Rapora konu edilmiş yaş meyve ve sebzelerle ilgili ülkelerin
genel durumu
Rapor 40
sebze, 38 yaş meyve ile ilgili ülkeler bazında elde edilen bilgileri
içermektedir. Raporda yer alan bilgiler kullanılarak hazırlanan Çizelge-3‘de,
ülkeler ve tüketilmelerinin ciddi sağlık riskleri oluşturacağı belirtilen
ürünler görülmektedir.
Çizelge-3
Ülkeler riskli ürünleri
Ülkeler |
Meyve |
Sebze |
İspanya |
Portakal,
Mandalina, Greyfurt, Portakal, Clementine portakal |
Havuç |
Türkiye |
Greyfurt,
Sofralık Üzüm, Armut |
Dolmalık
biber, Dolmalık kabak |
Tayland |
Mango |
Taze
fasulye, Fesleğen, Biber |
Güney
Afrika |
Portakal,
Greyfurt, Armut |
|
Şili |
Nektarin,
Sofralık Üzüm, Armut |
|
Brezilya |
Lime,
Papayas |
|
Hindistan |
Sofralık
Üzüm |
Bamya |
İtalya |
Clementine
portakal, Armut |
|
Yunanistan |
Portakal,
Kayısı |
|
|
Sofralık
Üzüm |
|
Arjantin, |
Portakal |
|
Avusturya |
Elma |
|
Dominik
Cum. |
|
Taze
fasulye |
Ekvator |
Muz |
|
Fas |
|
Domates |
Fransa |
|
Patates |
Gana |
Ananas |
|
İsrail, |
|
|
Kolombiya |
Muz |
|
Kostarika, |
Muz |
|
Panama |
Muz |
|
Vietnam |
Pitayas |
|
Yaş Meyve ve Sebze Üretimi ve İhracat Miktarı
Raporun
ihracat açısından öneminin anlaşılabilmesi için yıllık yaş meyve ve sebze
üretimi ile ihracat miktarının göz önüne alınması gerekmektedir. Türkiye‘nin
yaş meyve ve sebze üretimi içinde sebzeler daha önemli bir paya sahiptir. 2010
yılında 42,6 milyon ton, 2011 yılında 44,7 milyon ton yaş meyve ve sebze
üretimi gerçekleşmiştir. 2011 yılında yaş meyve ve sebze üretiminin % 7.2‘si
ihraç edilmiştir.
Çizelge-4 Yaş Sebze Meyve Üretimi ve İhracatı
|
Üretim
(Milyon ton) |
İhracat
|
İhracat
/Üretim
%
|
||||
Yıllar |
Sebze |
Meyve |
Toplam |
Miktar |
Değer ($) |
||
2010 |
26,0
|
16,6
|
42,6
|
2,9
|
2,2
|
6,8
|
|
2011 |
27,5
|
17,2
|
44,7
|
3,2
|
2,3
|
7,2
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kaynak:
TUİK ve Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği verileri
Türkiye‘den
en fazla ihraç edilen ürün domates olup, ilk yedi ürün ihracatının %70‘inden
fazlasını oluşturmaktadır.
Çizelge-5
Yaş Meyve ve Sebze İhracatı
|
2010
|
2011
|
||||||
|
MİKTAR (Bin Ton)
|
%
|
DEĞER
(Milyon $)
|
%
|
MİKTAR
(KG)
|
%
|
DEĞER
(Milyon $)
|
%
|
Domates |
575
|
19,9 |
483
|
22,2 |
581
|
18,1 |
440.
|
18,9 |
Limon |
423
|
14,6 |
311
|
14,3 |
488
|
15,2 |
356
|
15,3 |
Mandarin |
417
|
14,4 |
282
|
13,0 |
475
|
14,8 |
343
|
14,7 |
Portakal |
220
|
7,6 |
151
|
7,0 |
357
|
11,1 |
261
|
11,2 |
Üzüm |
238
|
8,2 |
206
|
9,5 |
240
|
7,5 |
178
|
7,6 |
Kiraz.vişne |
65
|
2,3 |
150
|
7,0 |
47
|
1,5 |
134
|
5,7 |
Greyfurt |
155
|
5,3 |
101
|
4,6 |
159
|
4,9 |
111
|
4,8 |
Diğer
türler |
803
|
27,7 |
486
|
22,4 |
861
|
26,9 |
507
|
21,8 |
Kaynak:
Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği verilerinden yararlanılmıştır
En fazla
ihracat yapılan ülkelere bakıldığında Rusya ve Irak‘ın ilk sırada olduğu,
ihracatın yaklaşık % 70‘inin 6 ülkeye yapıldığı görülmektedir.
Çizelge-6
En Fazla Yaş Meyve ve Sebze İhracatı Yaptığımız Ülkeler
|
2010
|
2011
|
||||||
|
MİKTAR
(Bin ton)
|
%
|
DEĞER
(Milyon $)
|
%
|
MİKTAR
(Bin ton)
|
%
|
DEĞER
(Milyon $)
|
%
|
Rusya |
989
|
34,1
|
788
|
36,3 |
1.129
|
35,2
|
838
|
36,0
|
Irak |
360
|
12,4
|
154
|
7,1 |
498
|
15,5
|
265
|
11,4
|
Almanya |
151
|
5,2
|
203
|
9,4 |
133
|
4,2
|
198
|
8,5
|
Ukrayna |
255
|
8,8
|
166
|
7,7 |
285
|
8,9
|
188
|
8,1
|
Bulgaristan |
210
|
7,3
|
167
|
7,7 |
160
|
5,0
|
116
|
5,0
|
Suudi Arabistan |
150
|
5,2
|
97
|
4,5 |
174
|
5,4
|
111
|
4,8
|
Romanya |
189
|
6,5
|
125
|
5,7 |
156
|
4,9
|
105
|
4,5
|
Diğer Ülkeler |
592
|
20,5
|
469
|
21,6 |
672
|
20,9
|
2.328
|
21,7
|
Kaynak; Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği verilerinden
yararlanılmıştır
Pestisit
kalıntısı nasıl oluşmaktadır?
Kalıntı
sorunu, büyük ölçüde tavsiye edilen doz ve kullanıma uyulmaması ve emsalden
ruhsatlandırılan ilaçların kullanılması ile ortaya çıkmaktadır. Türkiye‘de yeni
bir aktif maddenin ruhsatlandırılması oldukça sıkı kurallara bağlıdır.
Bir firma tarafından daha önce patentleştirilmiş aktif madde için, 20
yıllık patent süresi dolduğunda, başka firmalarca emsalden ruhsat
alınabilmektedir. Emsalden ruhsatlandırmada, maliyetlerin düşürülmesi için daha
düşük fiyatlı olan safiyeti düşük aktif madde ve kalitesiz yardımcı madde
kullanılması yoluna gidilmektedir. Emsalden ruhsatlandırmada aktif maddenin
safiyeti ile yardımcı maddelerin kalitesine ilişkin bir irdeleme
yapılmadığından, uygulamada sorunlara yol açacak ilaçlar piyasaya
çıkabilmektedir.
Tavsiye
edilen doz ve kullanımla ilgili tavsiyelere uyulmaması, ilacın orijinal veya
emsal olmasından bağımsız olarak her durumda soruna yol açmaktadır. Emsalden
ruhsatlandırılan ilaçlar ile orijinal ilaçlar arasındaki büyük fiyat farkı,
maliyetini düşürmek isteyen çiftçilerin emsal ilaçları tercih etmesine neden
olmaktadır. Ucuz fiyata alınan emsal ilaçların aktif maddesinin safiyeti ve
yardımcı maddelerinin kalitesinin düşüklüğü ile ilgili olumsuzluklar söz konusu
iken, ayrıca istenen sonucun alınabilmesi için aşırı dozda kullanımı, kalıntı
sorununun daha da artmasına yol açmaktadır.
Öte yandan
AB‘de yasak olup, Türkiye‘de yasak olmayan aktif maddelerin kullanımı ile aktif
maddenin tavsiye edilmeyen ürünler için kullanımı, kalıntı ile ilgili yaşanan
sorunların bir başka nedenlerinden biridir.
2012 yılı
başından itibaren de Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü‘nün ruhsatlandırılmak için
yurt dışından getirilen ilaçların ruhsatlandırılmasında, ilacın spefikasyonu
için yapılan analizlerden vazgeçilip, beyanın esas alınması, yeni bir sorun
kaynağı olmaya aday uygulama olarak görülmektedir.
Yaş
meyve ve sebze ile ilgili kalıntı
sorunun giderilmesine yönelik gelişmeler
Özellikle
Rusya‘ya yapılan ihracatta geçmiş yıllarda yaşanan bu tip sorunlar, Bakanlığı
bu konuda daha ciddi uygulamalar yapmak zorunda bırakmıştır. Bu uygulamaların
sonuçları da kısa sürede görülmüştür. Avrupa
Birliği (AB), 25 Ocak 2010 tarihinde Türkiye‘den ihraç edilecek domates, biber,
armut ve kabakta yüzde 10 analiz şartı aramaya başlanmışken, bu şartı armut ve
kabakta Mayıs 2011 tarihinde kaldırmıştır. Yine olumlu bir gelişme olarak,
Rusya‘nın narenciye üzerindeki ambargosu kalkmıştır.
AB‘de
yasak olan aktif maddelerin gecikmeli de olsa Türkiye‘de de yasaklanmış olması,
bu alandaki olumlu gelişmelere katkı yapan bir karar olmuştur. Ancak bu yasaklama getirilirken,
yasaklanan ilaçlara sahip firmalara ellerindeki stokların bitirilmesi için 2
yıllık bir geçiş süresi tanınmış olması ve bu istisnayı kötüye kullanmak
isteyen firmaların stoklarını artırmaları, önümüzdeki dönemde de bu sorundan
kaynaklı bazı sıkıntıların ortaya çıkmasına neden olacaktır.
Pestisit
kalıntısı ile ilgili sorunun bir nedeni de önemli pazarlarımızdan olan Rusya ve
Avrupa Birliği‘nin kalıntı limitleri ile ülkemizin kalıntı limitlerinin farklı
olmasıdır. Yaş meyve ve sebze ihracatı gerçekleştirdiğimiz ülkelerin, kendi
tüketicisinin sağlığını korumak amacıyla pestisit limitlerinde önceden ilan
ederek yaptıkları değişikliklerin takip edilmemesi, üreticilerin bu
değişikliklerden haberdar olmaması ya da bu değişiklikleri önemsememesi ihracat
aşamasında sorun olarak ortaya çıkmaktadır.
Sonuç
olarak
Greenpeace
tarafından hazırlanan rapor 2009-2010 yıllarındaki ürünlere ait olmakla
birlikte, kalıntı sorunu devam etmektedir. 1 Ocak- 31 Mart 2012 tarihleri
arasında 1‘i limon, 5‘i domates, 25‘i biber olmak üzere 30 ürünümüz AB sınır
kontrol noktalarından pestisit kalıntısı nedeni ile geri dönmüştür. (Bilgi için
bakınız; https://webgate.ec.europa.eu/rasff-window/portal/)
Türkiye,
AB‘den 2008 yılında 308, 2009 yılında 278 ve 2010 yılında 255 adet olumsuz
bildirim almıştır. Bu verilere göre Türkiye, tarım ürünleri ihracatında uyarı
alan ülkeler arasında Çin‘den sonra ikinci sırada yer almaktadır.
Geri dönen
ürünlerin pestisit kalıntı düzeyine baktığımızda, ülkemizde izin verilen
limitlerin çok altında olduğu görülmektedir. Buna
rağmen ürünlerin sınırdan geri çevrilmesinin nedeni, AB‘de kullanım izni
olmayan (yasaklanmış) ilaçların kullanılmasıdır.
Avrupa
Birliği Sağlık ve Tüketici Genel Müdürlüğü‘nün hazırladığı "Gıda ve Yem
için Hızlı Uyarı Sistemi Yıllık Raporu 2010"da Formetanate tarım ilacı
aktif maddesinin AB‘de bazı ürünlerde kullanılmasına karşın biberde
kullanılmasının yasak olduğu, ancak Türkiye‘den gelen biberlerde bu maddenin
tespit edildiği ve Procymidone aktif maddesinin AB‘de kullanımının yasak
olmasına karşın Türkiye‘den gelen ürünlerde bu maddeye rastlandığı
belirtilmektedir.
İhraç
edilecek yaş meyve ve sebze için çeşitli aşamalarda analiz ve kontroller söz
konusu iken, pestisit kalıntısı çıkıyor olması, üretiminin % 90‘dan fazlasının
tüketildiği iç piyasa için gecikmeden çok sıkı önlemlerin alınması gerçeğini
olanca açıklığı ile göstermektedir.
İhraç
edilen yaş meyve ve sebze miktarı düşük olmasına, bu ürünlerle ilgili alıcı
ülkelerin sıkı denetimleri bilinerek daha özenli davranılmasına karşın,
yine de ilaç kalıntısı bulunan ürünlere rastlanılması, bu konudaki endişeleri
sadece ihracat açısından değil, iç tüketim açısından da artıran bir durumdur.
Çok basit
önlemler alınmadığı için ürünlerimiz geri dönmekte, ülkemiz ve üreticimiz
itibarını yitirmekte, halkımızın sağlığı riske edilmektedir.
Türkiye‘de
ilaçların ruhsatlama, satış ve uygulama sistemi yerine oturmadığı sürece
kalıntı sorunu yaşanmaya devam edecektir. Türkiye sadece ihracatı değil, iç
tüketimi de dikkate alarak üretilen ve tüketilen yaş meyve ve sebzenin
tamamında zirai ilaç kalıntısı konusunda denetimlerini ve analizleri
yapabilecek laboratuarlarını artırmak zorundadır. İç tüketime konu ürünlerle ilgili
denetim ve analizler göstermelik değil, Avrupa Birliği ve Rusya‘nın gösterdiği
titizlikle yapılmalı, üreticileri bilgilendirmeye yönelik tarımsal yayım
çalışmalarına önem verilmelidir.
Kullanılan
pestisitlerin niteliklerinin iyileştirilmesi, ruhsatlarının gözden
geçirilmesinin yanı sıra kullanım ve hasat sırasında da kurallara uyulmasının
sağlanması gereklidir. Bunun için üretimin her aşamasında ziraat mühendisleri
ile üreticilerin bir araya gelmesini sağlayacak yapıların kurulması gerekir.
Ülkemizde
hayata geçirilmeye çalışılan serbest tarım danışmanlığı üreticilerin
örgütsüzlüğü ve yanlış destekleme politikaları nedeni ile yeterince etkin
kılınamamıştır.
Gelişmiş
ülkelerdeki modeller de dikkate alınarak ülkemizdeki üreticiler kooperatif,
birlik, şirket benzeri örgütlü yapılar altında bir araya getirilerek bu
örgütlenme bünyesinde yer alan danışman mühendisler aracılığı ile üretimde
kullanılan pestisitler ve diğer tüm girdi kullanımı, hasada kadar her aşamada
denetlenmelidir.
Gıda
güvenliğinin sağlanabilmesi için tarımın gerçek anlamda desteklenmesi,
çiftçilerin gelir seviyesinin mühendislik hizmeti alabilecek seviyeye
yükseltilmesi, gıda denetimleri ve denetimci sayılarının artırılması, gıda
işletmelerinde ziraat, gıda, kimya mühendislerinin istihdamının zorunlu hale
getirilmesi, yaşanan olumsuzlukların giderilmesi için üreticiler başta olmak
üzere konuyla ilgili ihracatçılar dahil tüm tarafların bilinçlendirilmesi
gerekmektedir.
Kamuoyuna
saygılarımızla duyurulur
Biz dünyada tek olan,
YanıtlaSilEşi benzeri olmayan,
FN7 Sıvı organik Gübre üreticisiyiz.
Atmosferden tutun denizlere,
Topraklarımızdan tutun yeraltı sularımıza kadar kirleten,
İnsanlar ve dünya üzerinde yaşayan canlılarda, hertürlü hastalığı oluşturan,
Konvansiyonel ve mevcut tarım sistemleridir.
Biz dünyada ilk ve tek, her türlü kimyasal kullanılmasına rağmen,
Sıfır pestisit kalıntısıyla, Dünyanın en sağlıklı,
En fazla ürün elde edilmesini sağlayan,
FN7 Sıvı Organik Gübre üretiyoruz.
FN7 Sıvı Organik Gübre bütün tarım ürünlerinde kullanılır.
Normalde kullanılan tarımsal girdilerden, net olarak ilk yıl;
%50 kimyasal gübrelerden
%70 kimyasal ilaçlardan
%40 sulamadan tasarruf ederek
%35 verim artışı alınmaktadır.
Dünyada giderek artan, tarımsal girdilerin önüne geçerek;
Bu ekonominin geri dönmesi,
Mevcut tarım sistemlerinin, insanlar üzerinde oluşturduğu hastalıkların,
Her türlü olumsuz etkilerin önlenerek,
Bu yolda harcanan dev ekonomik giderlerin önlenmesi,
Dünyada giderek artan açlığın önlenmesi;
Ürettiğimiz FN7 PLORO PLANT POTION SIVI ORGANİK GÜBRE ile,
Geliştirdiğimiz Orbitolojik Tarım Sistemidir.
Daha fazla bilgiyi www.yagmurtarim.com
Adresimizden her dile çevrim butonu ile alabilirsiniz.
ARI TARIM Antalya-TURKEY