TÜYAP KONYA TARIM'DAN FUAR DUYURUSU

Duyuru
 
TÜYAP Konya Tarım 2012 10.-Uluslararası Tarım, Hayvancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı 14-18 Mart 2012 tarihleri arasında ziyaretinize açılıyor. 

Sektörün önemli etkinliğine bu yıl da katılıyoruz, standımıza bekleriz. 

Saygılarımızla, 

Cihangir ÇALIŞKAN. 

ANIZ Tarım Endüstri İç ve Dış Ticaret Ltd. 
Musallabağları, Çakırlı Sokak 64 
Selçuklu 42060 Konya, Türkiye
+90-332-2360578 
+90-332-2367905 
http://www.aniztarim.com.tr/
Yer: 
KTO-Tüyap Konya Uluslararası Fuar Merkezi 
Aksaray Yolu 1.-Km 
Konya, Türkiye
http://www.konyatarimfuari.com/
Ziyaret saatleri: 
14-15-16-17 Mart 2012 (09:30-18:00) 
18 Mart 2011 (09:30-17:00)
 
Davetiye için lütfen tıklayın.
 

Monsanto: Skandallarla dolu 50 yıl ~3~

Durukan Dudu • 24/02/2012
“Monsanto: Skandallarla dolu 50 yıl” yazı dizimizin üçüncü ve son kısmını aşağıda okuyabilirsiniz. Bu üç yazılık dizide Türkiye’ye hızla sokulmak istenen ve kendisini özellikle GDO tehdidi üzerinden gösteren “çokuluslu şirket tarımcılığı” modelinin en çarpıcı örneği olan Monsanto firmasının yalan, skandal ve ölümlerle dolu tarihini paylaşmaya çalıştık. Özgün metni Le Monde gazetesinin web sitesinde Soren Seelow imzasıyla 16 Şubat günü yayınlanan dizinin çevirisini Tuğçe Tuğran yaptı.
Yazının önceki bölümlerine aşağıda linklerden ulaşabilirsiniz:
GDO’suz, katılımcı, yeşil ve özgürleştiren bir tarımın yapıldığı güzel bir gelecek dileğiyle…
Büyüme Hormonları: Fox TV Skandalı

90’ların başında, Monsanto ilk biyoteknoloji ürününü piyasaya sundu: ineklerin süt verimini yüzde 20 oranında artıran ve genetik olarak oluşturulmuş bir hormon olan Posilac. Hormon mastit ve memelerde yangıya sebep olduğu için çiftçileri ineklerine antibiyotik vermek zorunda bırakıyor. Bu antibiyotikler de hayvanın sütüne bulaşıyor. Bu mucize ürün bugün dünyanın her yerinde yasak: ABD hariç.
Kanada’lı bir yönetmenin çektiği Şirket (The Corporation) isimli belgesel, 1997 yılında Monsanto’nun Prosilac’ın tehlikesini ortaya koyan bir araştırmayı yayınlamaması için Fox televizyonuna yaptığı baskıyı gözler önüne seriyor.  Bu olay aynı zamanda şirketin son derece saldırgan lobicilik faaliyetlerine de örnek teşkil ediyor: Fox TV araştırmayı örtbas etmekle yetinmedi, araştırmayı yapan kişileri de işten çıkardı.

Genetiği Değiştirilmiş Kolza-Kanola Tarlası
GDO: Kafa Karıştıran Davalar
1995 ve 1997 arasında, üçü de Roundup herbisitine dirençli, genetiği değiştirilmiş Roundup Ready isimli soya, şalgam ve pamuk tohumları piyasaya sürülmek üzere izin aldı.
Glyphosate (Roundup adıyla pazarlanan) maddesi üzerinde geçerliliğini yitirmiş bir patent sahibi olan firma, bugün strateji değiştirmeye karar verdi ve canlı organizmaların patentlerini almaya başladı. Bugün gezegende bulunan GDO’ların yüzde doksanını üretiyor.
Firma bu tekel denebilecek oluşumu ne pahasına olursa olsun korumaya kararlı. Monsanto, 2000’li yıllarda yüzlerce çiftçiyi patentli ürünlerini haksızyollarla kullanmakla –yani tohumları ekmekle- suçlayarak mahkemeye verdi.
Monsanto bazı tohumlar üzerinde telif hakkına sahip olduğunu iddia ediyor. Ama bu kendisinin de biyolojik korsanlıkla suçlanmasına engel değil. Ağustos 2011’de Hindistan Biyolojik Çeşitlilik otoriteleri, yerel tohumları izin almadan kullanarak BT-Brinjal adlı bir patlıcan tohumu ürettiği için firmayı mahkemeye verme kararı aldı.
Şirket aleyhine bir başka karar, bu kez ABD’den geldi.  Monsanto 2010 yılında izinsiz olarak Genetiği değiştirilmiş pamuk sattığı için 2,5 milyon dolar tazminatödemeyi kabul etti.  Ulusal Çevre Ajansı(EPA) firmayı Teksas’ın bazı bölgelerinde pamuk tohumları satmakla suçluyor. Bu tohumların satışı pestisitlere dayanıklı olduklarından korkulduğu için yasaklanmıştı.

Aspartam çok sayıda yiyecek maddesi ve ilaçta bulunuyor.
Aspartam: Yeni bir skandal mı geliyor?
Monsanto’nun internet sitesinden duyurduğu üzere, şirket 80’li ve 90’lı yıllarda önde gelen üreticilerinden olduğu aspartam maddesini 2000 yılından beri üretmiyor. Bununla birlikte dünyada en çok kullanılan tatlandırıcı olan bu maddenin ‘hiçbir hastalığa yol açmadığı’ konusundaki ısrarını sürdürüyor.
Fakat son araştırmalar bu ürünü tüketen kadınlarda erken doğum riskinin ciddi şekilde artığına dair deliller ortaya koydu.
Avrupa Birliği gıda güvenliğinden sorumlu otoriteler aspartam maddesinin 2012 yılında yeniden ve eksiksiz bir güvenlik taramasından geçmesini istediler.
***
Şirketin Fransa ayağının kurumsal işler müdürü Yann Fichet, Monsanto’nun sansasyon yaratmak isteyen kişiler için çok çekici bir isim haline geldiğini belirtti.
Şirket kötü şöhretini internet sitesinden duyurduğu etik kuralları yardımıyla unutturmaya çalışıyor: ‘Dürüstlük’, ‘Diyalog’, ‘Şeffaflık’, ‘Paylaşım’, ‘Fayda’ ve‘Saygı’.
Monsanto, bu haberin yayınlandığı an itibariyle (16 Şubat) kendisiyle iletişime geçmek isteyen Le Monde gazetesine herhangi bir cevap vermiş değil.
Kaynak: Yeşil Gazete
URL: http://www.yesilgazete.org/?p=50520

Monsanto: Skandallarla Dolu 50 Yıl-2

Monsanto: Skandallarla dolu 50 yıl ~2~

Durukan Dudu • 23/02/2012
“Monsanto: Skandallarla dolu 50 Yıl” yazı dizisinin Yeşil Gazete’de dün yayınlanan ilk yazısında bu Çok-Uluslu şirketin daha kuruluş yıllarından itibaren karıştığı skandallar, yüzlerce kişinin ölümüne neden olan “kaza”lar ve bir çok ülkede uyguladığı hukuksuzluk ve yalanları nedeniyle çarptırıldığı cezaları işlemiştik.Dizinin bu ikinci yazısı Monsanto’nun Vietnam Savaşı’ndaki ölüm ve yıkımlardaki büyük payını, bilimi “satın alarak” yapmaya çalıştığı sahtekarlıkları, şirketin dünyaca ünlü herbisit (ot “ilacı”) markası Roundup’un insanı dehşete düşüren özelliklerini ve yine başka bir ot “ilacı” olan Lasso’nun insan sağlığına doğrudan etkilerini, bu konuda söylenen yalanlarla birlikte ortaya koyuyor. Yazı dizisi yarın yayınlanacak üçüncü yazıyla sona erecek.
Keyifli okumalar dilemek isterdim. Ancak bu gerçekleri keyifle takip etmek ne kadar mümkün, bilemiyorum.
Çeviri için Tuğçe Tuğran‘a bir kez daha teşekkürler.
Durukan Dudu

Turuncu Madde kurbanı olduğu öne sürülen 14 yaşında bir Vietnam’lı bir çocuk.
Turuncu Madde: Sessiz Zehir
Monsanto aynı dönemde, yani 1961 ve 1971 yılları arasında Turuncu Madde’yi üretiyordu. Turuncu Madde tehlikesi Nitrat fabrikasındaki patlamadan beri bilinen herbisit 2,4,5-T baz alınarak üretiliyordu. Ağaçların yapraklarınıtamamen döken madde, Vietnam Savaşı sırasında Amerikan uçakları tarafından Vietnam ormanlarını yok etmek için kullanılacaktı. Bunun etkileri bugün bile sürüyor: Vietnam’da sık rastlanan kanser vakaları, sakat doğumlar ve eski Amerikan askerlerinde görülen çeşitli sağlık sorunları.
1970’lerde Vietnam Gazileri, Turuncu Madde üreticilerine karşı toplu davaaçtılar. Monsanto ve diğer 6 üretici firma zehirlenmelerin tazminatı için açılan davanın ana sanığıydı. 1987 yılında, 7 üretici, Amerikan askerlerinin zararlarını karşılamak için açılan fona 180 milyon dolar ödemeye mahkûm edildi. Monsanto dava sürecinde mahkemeye sunduğu bilimsel araştırmalarla, dioksin’e maruz kalmakla gazilerin muzdarip olduğu kanser vakaları arasında bağlantı olmadığını göstermeye ve davanın düşmesine çalıştı. Sonradan, 1990’ların başında, Nitrat fabrikasındaki patlamanın sonuçlarına dayanan bu araştırmaların taraflı olduğu ortaya çıkacaktı.
Bu bilimsel dolandırıcılık Ulusal Araştırma Konseyi tarafında da tescillenecekti: Monsanto araştırmalarında dioksine maruz kalan ve kalmayan insanlar arasındaki ayrımda yanlışlar yapmış ve istenen sonuçları elde etmek için verileri taraflı olarak değiştirmişti. Bu olay 1990’da Greenpeace ve Joe Thornton tarafından çekilen Satılık Bilim belgeselinde ele alındı.
Roundup Herbisiti  Zehirli mi?
Şirket 1975 yılında ’doğada çözünen’ ve ‘çevre için yararlı’ ifadeleriylepazarladığı çok güçlü bir herbisit olan Roundup’ı piyasa sürdü. 1996 yılında New York savcısı Monsanto’yu 50 bin dolar ceza ödemeye ve bu yalan beyanları geri çekmeye mahkûm etti. Şirket 2007 Ocağında, bu kez Fransa’da 15 bin avro ödemeye mahkûm edildi.
Roundup şu anda dünyanın en çok satılan herbisit markası.
Buna karşılık, birçok araştırma ortak bir sonuca işaret ediyor: Monsanto’nun ana pestisiti-ve bunun etkin maddesi glyphosate, teratojen özelliğe sahiptir, yani fetüsün normal gelişimini engeller ve çeşitli anomalilere neden olur. Bu araştırmalardan bir tanesi 2010 sonunda Chemical Research in Toxiocology dergisinde yayınlandı. Araştırmaya göre etken maddesi glyphosate olan herbisite çok küçük dozlarda bile olsa direk olarak maruz kalan kurbağa embriyolarında büyüme bozuklukları gözlemleniyor.
Monsanto bu sonuçları reddetti ve internet sitesinden açıklama yaptı: ‘Glyphosate’ın yetişkin hayvanların üremesine zararlı etkisi yoktur ve glyphosate’a maruz kalan hayvanların yavrularında-çok yüksek dozlarda bile olsa- şekil ve büyüme bozukluğu görülmez’
13 Şubat 2012, Pazartesi günü, devlet konseyi raportörü, Monsanto’nun en önemli ürününe bir darbe daha indirdi: tarım bakanlığına en geç altı ay içinde ürünün zehirlilik oranının analiz edilmesi ve piyasaya sürülmesi için yeniden izin alınması yolunda talimat verdi
Herbisit Lasso : Satışı Yasaklandı


Herbisit (ot ilacı) kurbanı bir tahıl üreticisi olan Paul François, 
Monstanto’ya açtığı davayı 13 Şubatta kazandı.


Monsanto’nun diğer herbisit ürünü Lasso’yu hedef alan 13 Şubat kararı daha önemli. Fransız yargıçlar, bitki sağlığı ile ilgili ürünler imal eden şirketin, davacı Paul François’nın uğradığı zararı tamamen tazmin etmesine karar verdi. Çiftçi sadece yarım zamanlı çalışabiliyor çünkü kronik yorgunluk ve baş ağrılarından muzdarip. Doktorlara göre Lasso’yu soluduğu için çiftçinin merkezi sinir sisteminde hasar meydana gelmiş.
Monsanto ise karara karşı çıkıyor:  ‘Monsanto ürünleri, piyasadaki ürünler için belirlenen güvenlik standartlarına uygundur. Şirket bitki sağlığına yönelik ürünlerin güvenliği konusunda son derece titiz bir bilimsel değerlendirme sürecine sahiptir.’
Buna rağmen, ürün tehlikeli olduğu gerekçesiyle Kanada’da 1985, Belçika ve İngiltere’de 1992,  Fransa’da ise 2007 yılından beri yasaklanmış durumda (Ürün 31 Aralık 1968’de alınan izinle piyasaya sürülmüştü).
Çeviri: Tuğçe Tuğran
Kaynak: (Yeşil Gazete Özel)
URL: http://www.yesilgazete.org/?p=50441