Genetiği Değiştirilmiş Somon Geliyor.

Genetiği Değiştirilmiş Somon Geliyor!

GD somon şema
Yıllardır ABD’de basınında (Frankeisten ve İngilizce balık kelimesinde türetilmiş) “Frankenfish” olarak bilinen genetiği değiştirilmiş somonun ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanmasına kesin gözüyle bakıldığı bu günlerde, GDO’lu ürünlerin etiketlemesinde cesur bir adım atan Whole Foods’un da dahil olduğu birçok süpermarket zinciri bu ürünü satmayacaklarını beyan etti.
17 yıldır AquaBounty Technologies of Massachusetts tarafından geliştirilen, patentli adıyla AquAdvantage somonu, Chinook Pasifik somonunda bir büyüme hormonu geni ve Zoarces Americanus adlı bir tür Kuzey Atlantik yılanbalığından bir tür “antifriz geni” taşıyan bir Atlantik somonu. Bu transjenik AquaAdvantage somonu bu iki gen sayesinde, doğal ve gerçek somondan farklı olarak sadece yazın değil, yıl boyunca büyüme hormonu salgılıyor ve 3 yıl yerine 18 ayda istenilen büyüklüğe erişiyor. Sadece dişileri tüketim için üretiliyor ve kısırlaştırılıyor.
eggsGD somonu piyasa sürmeye çalışan biyoteknoloji şirketi, FDA onayının bu kadar gecikmesinden dolayı, son birkaç yıldır finansal darboğaza girdi ve araştırma fonları ve yatırımcıların katkılarıyla ayakta durmaya çalıştı. Mayıs 2012’de şirketin imdadına bir eski Sovyet oligarkı, Gürcü dolar milyarderi ve eski Ekonomi Bakanı Kakha Bendukidze yetişti. Bendukidze satın aldığı %47.6 hisseyi Ekim 2012’de ABD’li sentetik biyoloji şirketi Intrexon’a sattı. AquaBounty yumurtaları Kanada’da Prince Edward Island’da üretmekte. Yumurtalar daha sonra Panama’ya naklediliyor ve istenilen ve satılabilecek büyüklüğe gelinceye kadar orada büyütülüyor.
AquaBounty’nin FDA başvurusunda ilerleme kaydettiği iki önemli tarih var. Eyül 2010’da FDA biraz tereddütlü de görünse AquaAdvantage somonun tüketim ve çevre için güvenliolduğu kararına vardı. Bu kararın ardından FDA çevreye etkileri hakkında daha derin bir analiz yapacağını belirtti. Aralık 2012’de ise, balığın çevre üzerinde “kayda değer bir etkisi” olmayacağı ve gerçek somon balığını yemek kadar güvenli olduğunu açıkladı. FDA’nin çevre üzerindeki etkileri açıklaması ve araştırmasının sadece ABD’yi kapsadığını ve Panama ve Kanada’daki etkilerini incelemediğini ve bunu çok üstünde durmayarak da olsa belirttiğini, vurgulamalıyız.
Salmon in tanksÇevrecilerin en büyük endişelerinden biri genetiği değiştirilmiş somonun kaçıp, doğaya karışıp, doğaya zarar verebileceği, örneğin Atlantik somonuyla yem ve üremede rekabete girebileceği ya da diğer somon türleriyle karışabileceği. FDA bunun “son derecede uzak ihtimal” olduğunu, balıkların açık okyanusta değil karada üretileceklerini, kaçtıkları takdirde de civardaki suların bu türe fazla sıcak ve tuzlu geleceğinden yaşayamayacaklarını söylüyor. Doğaya kaçıp üremelerine gelince de bunun balıklar kısırlaştırıldığı için –ki hata payı olan bir işlem bu- zor bir ihtimal olduğunu belirtip, vahşi Atlantik somonu dahil, soyu tükenmekte olan türlere bir etkisi olmayacağını iddia ediyor. FDA yanıtları ne yazık ki hep ihtimal hesabı üzerinden.
26 Nisan 2013’e kadar da halkın yorumlarına açık olduğunu belirten FDA, belli ki bu tarihten kısa bir süre sonra GD somonun piyasa çıkmasına izin verecek. Hâlihazırdaki FDA kurallarına göre, onaylandığı takdirde transjenik somon, muhtemelen genetiğideğiştirilmiş bir ürün olarak etiketlenmeyecek yani piyasada diğer somonlarla –çiftlik ve doğal- arasına karışacak.
somonfile
Yeri gelmişken bir parantez açıp, çiftlik somonun zaten başlı başına bir tartışma konusu olduğunu da hatırlamak gerek. Çiftlik somonları (büyük kısmı GDO’lu) mısır, soya ve kanola, tavuk tüyleri ve bağırsakları, yapay renklendiriciler ve insan tüketimi için onaylanmamış ama balık yeminde kullanılan sentetik astaskantin karışımı ile besleniyor. Vahşi somonunOmega-3 Omega-6 oranı kültür somonundan çok daha yüksek (çiftlik somonunda 1:1 vahşi somonda 6-9:1). Dolayısıyla bu oranı düzeltmeye çalışıyorsanız, bunu çiftlik somonuyla başarmanız zor. Öte yandan, çiftlik somonlarının yaklaşık %99’u okyanusta açık okyanusta ağ ağıllarda yetiştiriliyor. Balıkların yemedikleri tüm yemler (GDO’lar, pestisitler, antibiyotikler ve kimyasal katkı maddeleri) ve doğal olmayan dışkıları okyanusa karışıp, çevreyi kirletiyor. İskoçya’dan yeni bir rapora göre, bazı somon çiftlikleri son dört yıl içinde pestisit kullanımlarını %110 arttırmışlar.
Şu anda (2011 verileri) dünyanın en büyük çiftlik somon üreticileri Şili, Kanada ve Norveç olmasının yanında, şu anda transjenik somonu piyasa sürüp ve GD olarak etiketlemeyecek gibi görünen ABD’nin de dünya somon pazarında önemli bir yeri bulunmakta. ABD Ulusal Deniz Balıkçılığı Hizmetleri (NMFS) verilerine göre ABD’nin taze ve donmuş somon ihracatı 2011 yılında 166,000 tona, konserve somon ihracatı ise 50,606 tona ulaştı. Aynı kaynağa göre, 2011’de ABD 929 ton somonu yeniden ihraç etti.
Dolayısıyla, FDA onay verip, GD somon diye etiketlemediği takdirde bu transjenik somonun takibi zor olacağından, bizim sofralarımıza kadar gelebilecek. Ayrıca FDA’nin bu onayı bir ilk olacakGD somonun tüketimine izin vererek diğer transjenik hayvanların gıda piyasasına çıkmalarının yolunu açacak. GD somon şu anda geliştirilmekte olan 35 balık cinsiden sadece biri. Dünya geneline baktığımızda Çin’de transjenik hayvanlara 800 milyon dolarlık özel-devlet yatırımı yapılmış durumda.Hindistan, Yeni Zelanda ve Küba dahil birçok Güney Amerika ülkesinde genetiği değiştirilmiş hayvanlar üretilmekte. Genetiği değiştirilmiş inekler, tavuklar, domuzlar ve diğer balık türleri piyasada yer almak için sıralarını bekliyorlar.
friends of the earth20 Mart 2013’te, Friends of the Earth  ABD’deki süpermarket zincirlerinin GD deniz ürünü satmamaları için bir bilgilendirme ve imza kampanyası başlattı. Siz Türkiye’den de katılabilirsiniz. Slow Food Türkiye / Fikir Sahibi Damaklar’ın Lüfer Koruma Timi, kendi balıklarımızın soylarını korumamız ve ileride ithal balıklara muhtaç kalmamamız açısından da çok büyük önem taşıyor. Katılmadıysanız tam zamanı!
slowfood lüfer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkür Ederim.