Greenpeace
Avrupa’da satılan 76 sebze-meyveyi test etti. Türkiye’de üretilen
biber, armut ve
üzüm en tehlikeli ürünler çıktı
Türk domatesi başta olmak üzere tarım
ürünleri ihracı çeşitli kez “İnsan
sağlığına
zararlı kalıntı” tespitiyle sekteye uğramıştı.
Türkiye buna rağmen 2011 yılında 2 milyar 339 milyon dolarlık sebze meyve
ihracatı gerçekleştirmişti. Çevre örgütü Greenpeace, yaptığı araştırmada en
tehlikeli ürünler listesinde ilk 3 sıraya yine Türkiye’de yetişen tarım
ürünlerini koydu.
TÜRK TARIM ÜRÜNLERİ ZEHİR DEPOSU
TÜRK TARIM ÜRÜNLERİ ZEHİR DEPOSU
Türk tarım ürünleri bir kez daha ağır darbe yedi. Bugüne kadar
başta Rusya olmak üzere Ukrayna, Almanya, Hollanda gibi ülkelerden “Yolladığınız
tarım ürünlerinde insan sağlığına zararlı kalıntı madde var” uyarısı
alan, hatta belirli aralıklarla ihracat imkanları kesilen Türkiye, bu kez de
Greenpeace’in raporu ile şoka girdi. Çevre örgütü Greenpeace’in marketlerde
satılan sebze ve meyveleri inceleyen araştırmasından korkutucu sonuçlar çıktı.
Örgütün en tehlikeli ürünler listesinde ilk üç sırayı Türkiye’de yetişen biber,
armut ve üzüm aldı. Greenpeace bu ürünlerin kesinlikle tüketilmemesini istedi.
GIDA DEĞİL KİMYASAL DEPO
Dünyaca ünlü örgütün Almanya’da yayınladığı “Kimyasal maddesiz
yemek” başlıklı 26
sayfalık raporda, Türkiye’de üretilen sebze meyvelerin
tüketilmemesi için uyarılar yer alıyor. Greenpeace üyeleri 2009-2010 yıllarında
farklı ülkelerdeki farklı bölgelerdeki süpermarket, manav, perakende ve toptan
satış yerlerinden 76 çeşit sebze ve meyve satın alarak bunları uzmanlara
inceletti. Test edilen ürünlerin bir kısmında, sınırın üzerinde kimyasal madde
tespit edildi. Araştırma sonucuna göre, incelenen ürünlerin yüzde 50’sinde
zararlı organizmaları engellemek amacıyla tarımda kullanılan “pestisit” türü
kimyasal maddelere rastlandı.
En fazla kimyasal maddenin kullanıldığı ürünler listesinin başında ise ortalama 24 kimyasal maddenin tespit edildiği Türkiye’de üretilmiş biber yer alıyor. İkinci sırada 10 kimyasal madde ile yine Türkiye’de yetiştirilen armut var. Üçüncü ise ortalama 9 kimyasal maddeyle Türk üzümü. Türkiye’de yetiştirilen kabak ve greyfurt da ‘sakıncalı’ listesine alınanlar arasında. İnceleme sonucuna göre, bu ürünlerdeki pestisit miktarı sıklıkla AB tarafından belirlenen kimyasal madde sınırının üzerinde. Buna ek olarak, Hindistan ve Tayland’da üretilen egzotik ürünlerden biber ve bamyanın da sorun teşkil eden oranlarda kimyasal içerdiği belirtiliyor. AB ülkelerindeki sebze ve meyvelerin, Türkiye ve denizaşırı ülkelere göre daha az kimyasal madde içerdiği ifade ediliyor.
Greenpeace uzmanı kimyager Manfred Santen, “Yemeğinde kimyasal madde olmasını istemeyen, organik ürün almalı ya da hangi ülkeden olduğuna bakmalı” dedi. Örgüt, çocuk, hamile ve hastaların bu maddelerden korunması gerektiğini belirtti.
2023 HEDEFİ 10 MİLYAR DOLAR
Türkiye tarım ürünleri ihracatından 2011’de 2 milyar 339 milyon dolar gelir elde etti. Rusya dahil pek çok ülkede Tarkan’lı tanıtım kampanyaları düzenlendi ve Türk tarım ürünleri hakkındaki olumsuz algı değiştirilmeye çalışıldı. Türkiye’nin 2023 hedefi 10 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç etmek.
Bakanlık: Raporu önce inceleyelim
Çevre örgütü Greenpeace’in dün Almanya’da yayımlanan “Kimyasal maddesiz yemek” başlıklı el kitabında, Türkiye’de üretilen sebze meyveler konusunda uyarması üzerine Tarım Bakanlığı konuyu incelemeye aldı. Greenpeace’in bu incelemeyi nasıl yaptığı, meyve ve sebze örneklerinin nasıl ve nerelerden alındığı ve teknik incelemenin hangi şartlarda yapıldığı gibi detayların incelenmesinin ardından Bakanlığın resmi bir açıklama yapacağı öğrenildi. Ziraat Odaları Birliği ve Ziraatçiler Derneği de önce yayını inceleyecek. (Vatan)
En fazla kimyasal maddenin kullanıldığı ürünler listesinin başında ise ortalama 24 kimyasal maddenin tespit edildiği Türkiye’de üretilmiş biber yer alıyor. İkinci sırada 10 kimyasal madde ile yine Türkiye’de yetiştirilen armut var. Üçüncü ise ortalama 9 kimyasal maddeyle Türk üzümü. Türkiye’de yetiştirilen kabak ve greyfurt da ‘sakıncalı’ listesine alınanlar arasında. İnceleme sonucuna göre, bu ürünlerdeki pestisit miktarı sıklıkla AB tarafından belirlenen kimyasal madde sınırının üzerinde. Buna ek olarak, Hindistan ve Tayland’da üretilen egzotik ürünlerden biber ve bamyanın da sorun teşkil eden oranlarda kimyasal içerdiği belirtiliyor. AB ülkelerindeki sebze ve meyvelerin, Türkiye ve denizaşırı ülkelere göre daha az kimyasal madde içerdiği ifade ediliyor.
Greenpeace uzmanı kimyager Manfred Santen, “Yemeğinde kimyasal madde olmasını istemeyen, organik ürün almalı ya da hangi ülkeden olduğuna bakmalı” dedi. Örgüt, çocuk, hamile ve hastaların bu maddelerden korunması gerektiğini belirtti.
2023 HEDEFİ 10 MİLYAR DOLAR
Türkiye tarım ürünleri ihracatından 2011’de 2 milyar 339 milyon dolar gelir elde etti. Rusya dahil pek çok ülkede Tarkan’lı tanıtım kampanyaları düzenlendi ve Türk tarım ürünleri hakkındaki olumsuz algı değiştirilmeye çalışıldı. Türkiye’nin 2023 hedefi 10 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç etmek.
Bakanlık: Raporu önce inceleyelim
Çevre örgütü Greenpeace’in dün Almanya’da yayımlanan “Kimyasal maddesiz yemek” başlıklı el kitabında, Türkiye’de üretilen sebze meyveler konusunda uyarması üzerine Tarım Bakanlığı konuyu incelemeye aldı. Greenpeace’in bu incelemeyi nasıl yaptığı, meyve ve sebze örneklerinin nasıl ve nerelerden alındığı ve teknik incelemenin hangi şartlarda yapıldığı gibi detayların incelenmesinin ardından Bakanlığın resmi bir açıklama yapacağı öğrenildi. Ziraat Odaları Birliği ve Ziraatçiler Derneği de önce yayını inceleyecek. (Vatan)
İŞTE GREENPEACE RAPORU
http://www.greenpeace.de/fileadmin/gpd/user_upload/themen/umweltgifte/Schwarze_Liste_der_Pestizide_II_2010.pdf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkür Ederim.